Ak Parti hangi görüşten olursa olsun tüm Türkiye’yi kucaklayan bir parti olarak iktidara geldi. Başka bir deyişle bu vizyonu için Millet oy verdi. Bu Millet geçmişin kavgalarından kutuplaşmalarından, sağ-sol çatışmalarından bıkıp usandığı için Ak Parti çare olarak gördü.
15 yıldan beri de en azından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan bu anlayışı elinden geldiği kadar korumaya, bu anlayışla ülkeyi yönetmeye çalışıyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın hemen hemen her seçimde meşhur balkon konuşmalarını hatırlarsınız, her seçim sonrası Erdoğan balkon konuşmasında; gönül diliyle Millete seslenmiş, “80 milyon içinde seçimin mağlubunun olmadığını” ifade etmiştir. Ak Partililere de seslenerek kibre kapılmamalarını söylemiş ve “Bize oy verene de vermeyene de hizmet etmek için buradayız” demiştir.
İşte bu iktidar ve yönetim anlayışından dolayı Millet Erdoğan ve Ak Parti’yi bağrına basmıştır.
Diğer taraftan Milli birlik ve beraberliğimizi istemeyen dış ve iç mihraklar, bu birliği bozmak ve Milletimizi kamplara ayırmak için var güçleriyle mücadele etmiştir, etmektedir ve etmeye devam edecektir.
Sevgili dostlar,
Şu anda bir referandum süreci yaşıyoruz. Tamamen demokratik ortamda herkes özgür iradesiyle Cumhurbaşkanlığı sistemine “evet” ya da “hayır” diyecek.
Bu anlamda bazılarının yaptığı gibi gerek gazete ve TV’lerde, gerekse de sosyal medyada yanlış açıklama yapmak, maddi manevi baskıyla halkın iradesine ipotek koymaya çalışmak tamamen yanlıştır.
Özellikle Ak Parti’nin yaptığı açıklamalara söylemlere dikkat etmesi gerekir. “ ’Hayır’ oyu verenler şöyledir, ‘evet’ oyu verenler böyledir” şeklinde yapılacak söylemler Ak Parti’nin ruhuna aykırıdır. Böyle yaparsa AK Parti bindiği dalı kesmiş olur ki bu ne Ak Parti’ye ne de Millete fayda sağlar. Sadece Milleti kamplara bölmek isteyenlerin ekmeğine yağ sürer.
Bence Ak parti tıpkı Erdoğan’ın balkon konuşmalarında söylediği gibi “ ’evet’ oyu verenler de ‘hayır’ oyu verenler de bu Ülke vatandaşıdır. Bu Milletin bir ferdidir.” Şeklinde bir anlayış geliştirmelidir.
Keza muhalefet de yani “değişikliğe hayır” görüşünü savunanlar da aynı derecede dikkatli olmalı, bu süreçten nemalanmak isteyenlerin heveslerini kursaklarında bırakmalıdır.
Bu süreçte Ak Parti ve muhalefete düşen değişikliği çok iyi anlatmak, izah etmektir.
Sandık başına gidince vatandaş vicdanıyla baş başa kalacak ve Cumhurbaşkanlığı sistemine “evet” ya da “hayır” diyecektir. Herkes “Evet” de çıksa, “hayır” da çıksa Milletin iradesine saygı duymalı ve el ele, gönül gönüle yaşamaya devam etmelidir…
Hangi sistem gelirse gelsin, sonsuza kadar SÖZ VE KARAR MİLLETİNDİR.