Ünlü Alman Gazeteci-Yazar “Christoph Hörstel” katıldığı canlı yayında gündeme ilişkin önemli tespit ve açıklamalarda bulundu. Hörstel, Türkiye'nin itaat etmediği için saldırılara maruz kaldığını belirtti!
Dünyaca ünlü Alman Gazeteci-Yazar “Christoph Hörstel” gündeme ilişkin önemli tespit ve açıklamalarda bulundu. Hörstel Türkiye ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın batı dünyasında ne denli ikiyüzlü bir politika ile karşılandığını ve bunun gerekçelerini masaya yatırdı. İşte Hörstel'in röportajından öne çıkan bölümler;
"Batı Türkiye’nin politikasına parmak sokma derdinde”
Türkiye'de yaşamıyorum şu anda, dışarıdan takip ediyorum ama gördüğüm şey şu, Türk insanı şunu fark etti; ülkesinde etkili bir politika izleniyor. Batı, Türkiye'nin politikasına parmağını sokmaya çalışıyor. Ve bazı politik partileri Cumhurbaşkanına ve ülkeye karşı kullanmaya çalışıyor. Dış güçler, Türkiye'nin yaptığı tüm bu gelişmeleri inkişafları kötüye çevirmeye çalışıyor. Türkiye'de büyük bir baskı var ve bu baskıyı yapanlar, Türkiye'ye karşı ekonomiyi kullanıyor.
Sizce Amerikan sermayesi mi yapıyor bunu? Ve amaçları nedir bunu yapanların?
"Türkiye’ye uluslar arası mobbing yapılıyor”
Gördüğünüz gibi sadece Amerikan sermayesi değil, uluslar arası ve hatta küresel sermaye bunu yapıyor. Daha önce bunu İsviçre üniversitelerinde incelemiştik. 2010 araştırmasında demişlerdi ki bütün dünyadaki bankalar tek bir kartel oluşturuyor. Dünyada bir bankalar grubu var. Ve bu bankalar grubu da politika üzerinde çok etkili bir grup. Türkiye'nin üzerindeki baskı sadece ekonomik değil, kur üzerinden de baskı oluşturuluyor. Şu anda “Uluslararası Mobbing uygulaması” yapılıyor.
Eğer bir Türk şirketiyseniz işleriniz çok iyi gitmeyebilir, dışarıda baskı görebilirsiniz. Bu durum Türkiye'nin politikalarına baskı kurmalarının bir parçasıdır. Çünkü baskı şunu yapmaya çalışıyor; Türkiye kendini korumamalı, Suriye'de kendisini teröristlere karşı korumamalı. Biliyoruz ki önümüzdeki yıllarda Amerikalıların bazı planları var. 500 milyon dolar öngördü. Ve bu parayı da adeta dünyayı fethetmek için kullanacaklar, Bu parayı PKK temelli orduyu desteklemek için kullanacaklar, bunu herkes biliyor. Sadece Suriye'ye karşı değil, Türkiye'ye karşıda bu ordu kullanılacak.
"Washington Ortaklık değil itaat ister!”
Türkiye'nin politikalarına karşı kararlı bir politika kurmak istiyorlar. Bakın NATO bir kardeşler grubu değil, üzerinde bir patronu var. O da Amerika. Bu benim analizim değil, küresel olarak bilinen bir şey bu. Oradaki patrona uymak zorundasınız. NATO'da bir patron var. O da Amerika. Türkiye'nin politikalarını dizginlemek istiyorlar. Önceki Başbakanımız, Şansölyemiz Willy Brandt da bunu söylemişti zaten. Herkes biliyor ki Washington ortak istemez, Washington sadece ortaklarının ona uymasını ve itaat etmesini ister.
Soru: Türkiye başını eğmiyor, uymuyor Amerika'ya zaten bu yüzden de bu mobbingi görüyoruz. Peki, bu uluslararası mobbinge karşı Türkiye nasıl baş edebilir?
"Türkiye akıllıca kendi yollarını ve oyununu kuruyor”
Bence Türkiye çok akıllıca kendi yollarını kuruyor şu an. Büyük güçlerin arasındaki ince çizgiden gidiyor. Rusya ile çok akıllıca bir şekilde arkadaşlıklarını başlattılar. Ve bence şunu söyleyebilirim Almanya olarak sorumluluğumuz ve ben politikacı olsaydım Cumhurbaşkanının yaptığının aynısını yapardım. Bu büyük küresel güçlerin arasındaki boşlukları kullanarak oradan giderdik, bizde aynısını yapardık. Ama dünyada eğer hakkımız olan özgürlüğü bize vermeyecek bir güç olsaydı bizde kendimizi korumak zorunda kalırdık. “Almanya olarak, biz de aynısını yapardık”. Ve Türkiye de bunu yapıyor, çok iyi yapıyor. (25.05.2018 tarihli basından)
Almanya'dan 'Türkiye' itirafı! Utanç verici
Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas, Funke Medya Grubuna bağlı gazetelere verdiği röportajda, çalışmak için Türkiye'den Almanya’ya gelen göçmenlerin ülkenin parçası olduğunu belirtti. Ülkedeki ayrımcılığa dikkati çeken Maas, "Kendileri, ebeveynleri, hatta büyükanne ve büyükbabaları uzun süredir Almanya'da yaşayan Türklerin büyük bir kısmının günümüzde bile ayrımcılığa uğramaları utanç vericidir" değerlendirmesinde bulundu. Maas, 25 yıl önce Solingen kentinde yaşanan faciaya işaret ederek, "Solingen’de hayatını kaybedenleri unutmamak, yaşananlar karşısında susmamak herkesin görevi" ifadelerini kullandı…
Facianın 25. yılında Düsseldorf kentinde Almanya Şansölyesi Angela Merkel, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve Almanya Dışişleri Bakanı Maas katılımıyla bir anma töreni yapılacak. Solingen'de de anma etkinlikleri düzenlenecek. 29.05.2018 tarihli basından. Hoşçakalın.
Yorum yazarak Düzcenin Sesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Düzcenin Sesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Düzcenin Sesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Düzcenin Sesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Düzcenin Sesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Düzcenin Sesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Düzcenin Sesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Düzcenin Sesi değil haberi geçen ajanstır.