Allah kimseyi hasta etmesin, hastanelere düşürmesin ama; hastaneleri de, hekimleri de sağlık personelini de başımızdan eksik etmesin!
Allah kimseyi hasta etmesin, hastanelere düşürmesin ama; hastaneleri de, hekimleri de sağlık personelini de başımızdan eksik etmesin!
Bir zamanlar Düzce Atatürk Devlet hastanesinde MR cihazı yoktu. Böyle bir cihazın alımı için hayırseverlerden para toplanarak cihaz alımı yapılmıştı ve hastanemiz MR cihazı ile ancak o zaman tanışmıştı. Düzce Atatürk Devlet hastanesinde yoğun bakım ünitesi de yoktu. Düzce Devlet hastanemiz yine birçok zorluklardan sonra ancak yoğun bakım ünitesine kavuşmuştu.
Unutulmamalıdır ki, Düzce’mizde Üniversite ve tıp fakültesi de yoktu. Düzce Üniversitesinin kuruluş kararları; Düzce’nin eşrafı, tüm siyasi partilerin temsilcileri, o zamanki kanaat önderleri, Belediye Başkanları, daha ilçe iken ve Bolu iline bağlı iken zamanın Bolu valilerinin yaptıkları toplantılar sonunda alınmıştı. Yani bugünkü Üniversite, Üniversitenin dışında bulunanların yani Düzceli’lerin emekleri ile kurulmuştu! Düzce Üniversitesinin nasıl zorluklarla kurulduğunu; Dönemin milletvekili Necmi Hoşver’in çabalarını, bugünkü genç kuşaklar bilmese de, dönemin tanıkları iyi bilir. Bu hizmetlerin hepsi yapılan çalışmalardan sonra elhamdülillah alındı. Allah bu hizmeti getirenlerden razı olsun.
*
Düzce Üniversitesi Hastanesi Başhekimi “Prof. Dr. Öner Abidin Balbay” bey ile gazetemiz yazarı İlhami Atasever hocamız 25 Haziran.2019 tarihinde röportaj yapmıştı. Röportaj 2-3 Temmuz 2019 tarihlerinde de Düzce’nin sesi gazetemizde yayınlanmıştı. Röportajda; Tıp fakültesi hastanesinin 1996 yılında hizmet vermeye başladığı, haftanın her günü ve her saatinde 7/24 Tomografi ve MR çekildiği, Fakülte hastanesinde anjio ve açık kalp ameliyatlarının yapıldığı, çevre illerden ve yurt dışından tedavi için başvuran hastaların olduğu,
Tıp Fakültesi hastanesinde anjiyo çekimi sırasında ameliyat gerekecek bir duruma karşı anjiyo öncesi her zaman bir oda ve kalp damar cerrahisi ekibinin hazır bulundurulduğu, 45 adet yoğun bakım yatağı (9 yataklı Dahili, 9 yataklı Anestezi, 5 yataklı Kalp-Damar cerrahisi, 5 yataklı Koroner, 3 yataklı Beyin Cerrahisi, 10 yataklı Yenidoğan ve 4 yataklı Çocuk Yoğun bakım) bulunduğu, günde ortalama 2.200, acil servisinde (Çocuk ve Erişkin) günlük ortalama 400 başvuru yapıldığını söylemişti. Fakülte hastanesinde günde ortalama değişik büyüklükte 60 adet ameliyat yapılabilmekte olduğu, acil durumlarda başka illere gönderilmek üzere hava ambulanslarının kullanıldığı, özellikle İstanbul’a sevk edilen hastaların olduğu ifade edilmişti.
İl Sağlık Müdürümüz Dr. Yasin Yılmaz’ın ilimizde göreve başladığı 04.12.2018 tarihinden önce 136 olan doktor sayısının 162’ye çıkarıldığı bilinmektedir. Düzce Atatürk Devlet hastanesinde 4 adet kardiyoloj, 3 adet kalp damar cerrahı, Üniversitemizin hastanesinde 5 adet uzman, 2 kardiyoloji asistanı, 1 adet kalp damar hocası, özel sağlık kuruluşlarında da ayrıca 2 adet kardiyoloji doktoru olduğu bilinmekteyken ilimiz hastaneleri ile ilgili yanlış anlaşılan olumsuz haberler hepimizi üzmüştür.
Hastanelere gittiğimizde şahsi olarak yaşadığımız olumsuzluklar olabilir. Ama bu olumsuzluğun tüm Düzce’nin adını yanlış anlamalara sürükleyecek şekilde duyurulması insanımız adına, sağlık çalışanları adına doğru değildir. Birçoğumuzun ailesinde doktor, sağlık çalışanı vardır. Yine hastanelemizde tedavi olan şifa bulan ve doktorundan, sağlık çalışanlarına dua eden birçok insanımız mevcuttur. Münferit birkaç olumsuz hadise, ilimiz hastanelerinde çalışanlara olumsuz etki eder ve moral bozmaktan öte gitmez. Arkasından da “yok efendim doktorlardan, çalışanlardan bir şikayetimiz yok ama Tıp fakültesi hastanesine bir adet daha anjiyo merkezi açılsın amacıyla hareket ediyoruz’ demek yapılan yanlışlığı düzeltmez.
Düzce kamuoyunda tartışmalara neden olan cihazların alım şekli ve fiyatı bellidir. Böyle bir cihaz alımı ancak devlet sayesinde olabilir. Nitekim bir cihaz daha alınması için gereken yapılmış ve en kısa zamanda da ikinci bir anjiyo cihazının geleceğini öğrenmiş olduk. Çok da mutlu olduk.
Mesele siyasilere mesaj vermekse o mesaj şöyle verilemez miydi? “Kardeşim komşu ilimizde bulunan üniversitede 4 adet anjiyo cihazı varken neden bizde 1 adet anjiyo cihazı bulunmaktadır? Mesele nüfus meselesi ise Düzce ilinin nüfusu Bolu ilinden daha kalabalıktır!” Böyle bir cümle daha şık ve akılda kalıcı olurdu.
Sağlık konusunda özellikle son 20 yılda birçok yönde olumlu adımlar atılmıştır. Grafik gittikçe yükselmektedir. İlimiz hastaneleri çok iyi çalışmakta ve hizmet vermektedir. Hata her zaman olur. Önemli olan hatalarımızı sıfıra düşürmektir. Yanlış anlamalar sonucu ortaya çıkan olumsuz haberler üzücü olmuştur. Sağlık haberleri konusunda hepimizin daha dikkatli olması gerekmektedir.
İslam Keleş