Televizyon kanallarında her gün boy boy çeşitli alanlarda sözüm ona uzmanlar çıkıyor. Bu uzmanlarda hemen hemen her alanda bilgililer(!) Bilmedikleri yok. Ekonomi, terör, eğitim aklınıza ne geliyorsa hepsi hakkında bilgileri var.
İşte bunlardan birisi geçtiğimiz günlerde Ankara’daki terör olayı ile ilgili bakın ne diyor: “Bu olayı İŞİD adına yaptığını sanan, aslında bunlarla uzaktan ve yakından alakası olmayan, birileri tarafından kullanılan başka bir grup yaptı. Ama yapanlar bunu İŞİD adına yaptığını sanıyor.”
Allah aşkına bu ne şimdi? Bize diyor ki bu uzman “sizin zekânız bunu kaldırmaz; benim söylediğimi siz böylece kabul edin.”
Bu milletin zekâsını hiçe saymak veya dalga geçmek değil de nedir? Bu kimi veya neyi temize çıkarmaya çabasıdır? Sen neyin veya kimin uzmanısın? Artık bunu bu millet yemez. Hele hele kendisinin zekâsını alay konusu eden birini-birilerini hiç affetmez.
İlmini, uzmanlık alanını birilerine endeksleyen, kalemini birilerine satan, beynini birilerine ipotek eden, düşüncelerini birilerine kiralayan bu tür insanların günümüzü ve gündemimizi işgal etmelerine müsaade etmeyelim.
Bu gibi kişiler milleti ne sanıyor acaba? Bu olay bana Molla Cami ile bir adam arasında gecen şu olayı hatırlattı.
Molla Câmi zamanında konuşmalarıyla herkesi bîzar eden bir adam yaşardı. Bir gün heyecanla Molla Câmi'ye gelir ve:
-Üstadım, akşam rüyamda Hızır'ı (a.s)gördüm, ağzıma tükürdü bu neye işaret eder acaba?
Molla Câmi için fırsat doğmuştur şöyle cevap verir:
Neye işaret ettiğini bilmem ama herhalde senin suratına tükürecekti ama ağzın her zaman ki gibi açık olduğu için ağzına girmiştir. Der.
Siz ne demek istediğimi gayet iyi anladınız, kıymetli okurlar. Yine içimden geçen bazı cümleleri de söylemeden geçemeyeceğim.
Ben de diyorum ki; kanal kanal dolaşan ve hiçbir dediği birbirini tutmayan, sözüm ona nereden, nasıl beslendikleri belli olmayan bu uzmanların yüzüne tükürsek de bir şey fark etmez. Dua edelim Allah bunları ıslah eylesin. Bizlere de Allah akıl, fikir versin de hep bunları dinlemek zorunda kalmayalım…
Büyük yapılara “sarnıç” zorunluluğu!
AYNI SUDA İKİ KERE YIKANILMAZ!
Sarı Duvar Kağıdı - Charlotte Perkins Gilman
MALİ DİSİPLİN TEDBİRLERİNE NEDEN İHTİYAÇ DUYU
SİZİN DE OTOBÜSÜNÜZ OLSUN! ANCAK!!!
Ömer Küçük Bey'in Faruk Özlü beyefendiye açık
İnce Muharrem’den kaba salvolar!
Dilleri fırıncı küreği, vicdanları taş olanla
Yaşamın anlamsız rezilliğine dair…
Karasız Ülkücülere Ağabey Formülü!
Cüneyt Zapsu’dan Ali Haydar Gören’e
Sınav kaygısı ve baş etme yöntemleri
Yemenici'ye “Bi Halley” Oluyor…
Birileri zekâmızla dalga mı geçiyor?