Geçen yazımda Avustralya’ya gideceğimi söylemiştim. En yakınlarımın bir kısmı bu ülkede yaşıyor. Ayrıca Dünya’nın en güneyindeki ülke olması, uzak olduğundan dolayı da fazla bilinmediğinden birazcık da olsa size tanıtmak istiyorum. Ayrıca bu ülkenin bizim tarihimizde çok önemli bir yeri var. Birinci Dünya Savaşı’nda Çanakkale Boğazı’nı geçmek isteyen İtilaf devletlerinin ordusu içinde Anzaklar olarak nitelenen askerler bu ülkenin çocuklarıdır. 1934 yılında Atatürk onlar için ‘Bu memleketin toprakları üzerinde kanlarını döken kahramanlar! Burada bir dost toprağındasınız. Huzur ve sükun içinde uyunuz. Sizler Mehmetçiklerle koyun koyunasınız. Evlatlarınız bizim bağrımızdadır. Onlar artık bizim bağrımızdadır’ diye Anzak askerlerine sahip çıkmıştır. Dün düşman olarak gördüğümüz ve görüldüğümüz durumdan nereye gelmişiz. Uygarlık bu olsa ki; anıtları görünce içim sızladı. Hiç birbirini tanımayan insanlar, belki de niye ve niçin savaştıklarını bilmeden yabancı diyarlarda yaşamlarını yitirmişler. 11.Kasım.1918 günü Birinci Dünya Savaşı sona eriyor. 1934 yılında 1.Dünya Savaş’ında görev yapan Victoria’nın kadınlarını ve erkeklerini onurlandırmak için anıt inşa edilmiş. Her gün saat 11 Kasım günü saat 11 de güneş ışığının düştüğü anıtın içindeki platforma güneş ışığı düşünce saygı duruşu yapılıyor. Yaşlı iki görevliyle birlikte saygı duruşu bulunurken 1918 de şehit olan dedemi de unutmadım. Ayrıca kent merkezinde Türk askerleri için yapılan anıtla bize de saygı göstermişlerdir. O zaman hem Anzak askerleri için hem de bugünün anlamına uygun düşecek şu ifade dudaklarımdan düşüverdi. Düzce nire, Melbourne nire. Tarihte devletler sür git düşman, sür git dost olmazlar. Her yıl 24 Nisan’da Anzaklar Gelibolu’da ölülerini anmak için ayin yapmaya gelirler, dostça ağırlanırlar. Avustralya’da 50. Bine yakın Türk Avustralya vatandaşı olarak yaşamakta.
Avustralya’nın nüfusu 20 Milyon civarında, yüzölçümü ise 7.617.030 km kare, 3 Milyar yıldan fazla yaşı var. Depremin ve volkanik olayların görülmediği kıta, nüfusun % 92 si Beyaz ırk, Asya kökenli %7, Aborjinler %1 olmak üzere halkın büyük çoğunluğu Hristiyan, yalnız ülkede konuşulan dil sayısı 200 den fazla olmasına karşın resmi dil İngizce. Şimdilik kısa kesecem, dikkatimi çeken 15 gün içinde trafikte tek bir kere korna sesi duydum ve hiç tartışmaya şahit olmadım. Sessiz sakin olmasına da hala alışamadım gitti.Kalın Sağlıcakla.
Yorum yazarak Düzcenin Sesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Düzcenin Sesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Düzcenin Sesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Düzcenin Sesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Düzcenin Sesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Düzcenin Sesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Düzcenin Sesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Düzcenin Sesi değil haberi geçen ajanstır.