24 Haziran İstanbul seçimlerini Millet İttifakı’nın adayı Ekrem İmamoğlu’nun kazanmasını ‘Demokrasi Kazandı’ manşetiyle duyurulması, gerçekten demokrasimiz için önemli bir adımdı. Yalnız demokrasi kazandı diyenlerin bir kısmı İmamoğlu kazanmasaydı yine de demokrasi kazandı diyecekler miydi? Zannetmiyorum 2002 den bu yana yapılan tüm seçimleri kaybeden ana muhalefet partisi her zaman seçmenleri ‘akılsız, bilinçsiz, makarna ve kömür için oy kullanan koyun sürüsü olarak nitelendirdi. Hatta ‘Adam Kazandı’ diyen Muharrem İnce’yi linç etmeye kalktılar. Her seçim sonucunda Erdoğan’ı dini kullanıyor diye suçlarken, adaylarının Yasin okumaları, Eyüp Sultan’a gitmeleri, hatta göreve başlarken dua ile başlamaları karşısında sus pus olmalarına ne demeli. Hani laiklik kırmızı çizginizdi. Aslında yapılanlar samimi olsun veya olmasın yıllarca bu kavramla toplumu kutuplaştıranların argümanlarını sona erdirmiştir.Yalnız Erdoğan’ı taklit ederek seçimleri kazanabilirsiniz, fakat uzun süre bu çizgiyi nasıl devam ettireceksiniz orası meçhul, daha şimdiden Kara Fatmalar diye aşağılamalara polis, savcı, hakim türbanlı olmasın diye açıklamalara bakarsak hiç de samimi olmadıklarını görmekteyiz.Zaman her şeyin ilacı bakalım nereye kadar gider.Umarım uzlaşma kültürü topluma hakim olur.
OSAKA’DAN ESEN SICAK YEL
İçerde bunlar yaşanırken gözler 28-29 Haziran’da yapılacak G-20 zirvesine odaklanmıştı.Zirvenin en önemli gündemini Rusya’dan alınacak olan S-400 füzeleriyle ilgili ABD’nin ne gibi yaptırımlar uygulayacağı merak ediliyordu. Hatta ana muhalefet partisi, İP, HDP bu füzeleri almanın ne gereği var, ABD’yle çatışmanın ne gereği var gibi açıklamalarla ABD’den yana tavır alarak, Cumhur İttifakı’nı suçladılar. Trump’ın Erdoğan’ı yani Türkiye’yi fırçalasa alkışlayacaklardı. Hani bunlar emperyalizme karşıydılar. Hani 6.Filo’yu taşlamışlardı. Hepsi mazide kaldı. Heyhat! Osaka’daki oluşacak krize bel bağlayanların sonu hüsran oldu. Ben dahil çoğu kişinin ciddiye almadığı Trump’un basına verdiği demeçte bakın neler söylüyor. ‘Türkiye’ye adil muamele yapılmadı. Bu adaletsizliktir’. Obama için ‘Bu süreci sen bu hale getirdin. Sen eğer Patriot’ları vermiş olsaydın bugün böyle bir durum olmayacaktı.Ama sen vermedin.Şu dedin,bu dedin, işi buraya kadar sürükledin. Şu anda da adaletli davranmaya mecburuz. Erdoğan çetin biri’ diyerek kriz bekleyenleri şaşırttı. Artık şunu unutmayalım;Türkiye 70’lerin, 90’ların ve 2001’li yılların Türkiye’si değil, diklenmeden, dik durarak bağımsız kişilikli duruşunu dosta düşmana kabul ettirmiştir. Putin’le, Merkel’le, Macronla ve diğer liderlerle görüşüp Türkiye’nin tezlerini anlatarak onları ikna etmeye çalışması takdire şayandır.
SURİYE’Lİ MÜLTECİLER
Epeydir Suriye’li mültecileri hedefe koyarak Erdoğan’ı yıpratalım derken, toplumda yeni infialler yaratmaya çalışanlara dikkat etmeliyiz. Sözde demokratız diyenlerin de bu akıma destek vermelerine ne demeli. Almanya’daki Türklere karşı ırkçı yaklaşanlardan farkınız ne sizin, Suriye’de ordumuzla savaşan Suriye’lileri görmezden gelip, üç beş suç işleyen Suriye’li üzerinden ırkçılık yapmaya utanmıyor musunuz?. Birde Meksika sınırında baba ile oğlunun cesedi üzerinden timsah gözyaşları dökmelerine ne demeli; iki yüzlülükden başka bir şey değil. Kalın Sağlıcakla.
Yorum yazarak Düzcenin Sesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Düzcenin Sesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Düzcenin Sesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Düzcenin Sesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Düzcenin Sesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Düzcenin Sesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Düzcenin Sesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Düzcenin Sesi değil haberi geçen ajanstır.
Yorumlar
(3)Fırat TOPDEMİR - Hocam yaptığım gözlemlere göre zengin için kriz şu , bütün parasal varlığını dolara ,euroya bağlamışlar yükselirse bozdurup yer ve mal alacaklar ama istedikleri gibi olmuyor . Bayramda bu genişliğe rağmen tıkanan trafik , Bodrum vs yerlerde kalmayan otel odaları , kriz habercisi olamaz. Fakir görünmek bu ülkede bir yaşam tarzıdır bulunduğum yerde senede 25 ton fındık alınan yere sahip olan ailelerin çocuklarına baktığınızda ,evlerine gittiğinizde mutlaka parasal yardım yapmak isterdiniz ve alırlar da . Düzce de Deniz Feneri ile gönüllü olarak bazı faaliyetlerde bulunurken bir çok olaya tanık oldum . Diyarbakır da da muavinlik yaparken kayıt için istenen 30 lirayı vermemek için direnirken çalan telefonların 3500 liralık olduklarına çok şahit oldum .Peki bu ülkede fakir muhtaç yok mu ? elbette var ama inanın onlar karakterlerinden dolayı asla bunu dışarıya yansıtmıyorlar ve arada kaynayıp gidiyorlar.Boş tenekeler çok ses yapıyor ,maalesef bu da parası çok olan tenekeler .
Fırat TOPDEMİR - Ayrıca belirtmek isterim ki Suriyeli mülteci sorununu sanki ilerde ülkenin başına bela olacaklar diye halkı aslında hükumete karşı kışkırtanlar maalesef Sözcü gibi gazetelerin Kemalist geçinen ( Özellikle geçinen diyorum ,çünkü 2500 liraya kitap okutanlar var ) yazarlarıdır . Bakın bazı illerde dükkan açarak geçimini helal yoldan kazanmaya çalışan , arab olduğu için dükkanına arabça tabela asan mülteciler bu kemalistleri rahatsız etmekte, kaldırılması için olmadık kampanyalar başlatmaktadırlar. Ama aynı levhalar İsrailli mültecilerin kullandığı İbranice olsaydı veya İngilizce olsaydı veya Çince olsaydı aynı tepkiyi veremezlerdi. Tıpkı Diyarbakır da bazı dükkanlarda,yön levhalarında HDP nin baskıları ile yazılan Kürtçe levhalara tepki veremedikleri gibi . Şu bir gerçek ki KİM ARAB A VE ARABÇAYA DÜŞMANSA BİLİN Kİ BİLİNÇ ALTINDA Hz MUHAMMEDE OLAN DÜŞMANLIK VARDIR.
Abdülkadir sarısoy - Projenin sahibi farkı az bulduğu için seçimi yenileniyor.Ülkeye c. Başkanı hazırlanıyor. 5Yıl yağma düzenine ara verilerek parlatılacak. Uyuyan Dindarlar bile ekreme Allah var güzel kuran okuyor diye oy verecek.
Yazılan yorumlardan Düzcenin Sesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz. Sitemizin Topluluk Kurallarına uymayan yorumlar yayınlanmaz. Yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Düzcenin Sesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Düzcenin Sesi değil haberi geçen ajanstır.