Düzce Valiliğinin 5-12 Mayıs 2018 tarihleri arasında düzenlediği okur-yazar buluşmaları programında Düzce’ye davet edilen Hayati İnanç’ın Düzce Belediyesi kültür merkezinde 11 Mayıs 2018 tarihinde verdiği konferanstan bir bölüm;
Fatih Sultan Mehmet Han’ın Ebul Vefa hazretlerini ziyaret hikayesini birçoğumuz maalesef bilmeyiz. Hikayedeki inceliği de yeni yeni öğreniyoruz!
… Fatih Sultan Mehmet Han, tebdili kıyafet yapmış Lalası Molla Gürani ile birlikte Ebul Vefa Hazretlerini ziyarete gidiyor.
Kapıya vuruyor. Karşısına Ebul Vefa Hazretlerinin talebesi çıkıyor. Fatih Sultan Mehmet Han talebeye diyor ki;
-Biz Ebul Vefa hazretlerini ziyarete geldik müsaitler mi acaba?
Talebe içeri gitmiş Ebul Vefa Hazretlerine durumu anlatmış. Müsaadelerinizi bekliyorlar, elinizi öpecekler.
Ebul Vefa Hazretlerinden gayet net bir cevap;
-Söyleyin Sultanımıza müsait değiliz, görüşemeyiz, dönsünler!
Allahaşkına siz şaka mı yapıyorsunuz ya. Devletin başkanı olduğunu geçtik, Dünya çapında entelektüel falan olduğunu da geçtik, o şehri fetheden adam ya. Bu nasıl bir tavırdır?
Talebenin nutku tutuldu ben bunu diyemem falan diye. Titremeye başladı.
Ebul Vefa hazretleri dediler ki;
-El emru fevkal edep. Yani emir edebi aşar!
Talebe mecburen gitti emri yerine getirecek;
-Hocamız müsait değillermiş, görüşemeyeceklermiş, dönmenizi işaret buyurdular efendim. Çok selam gönderdiler.
Talebe zannediyor ki ani bir şey olacak. Bizans’ı dize getirmiş adam. Vallahi bir celallenirse toz oluruz biz diye düşünüyor. Fakat baktı ki Fatih Sultan Mehmed’in gözleri dolmuş ve ağlayarak şunu diyor;
-Gördün mü lala. Bizans’ın aşılmaz denilen surlarını aştık, bir tahta kapıdan geçemiyoruz! Rıza olmadan geçilmez, orduyla gelinmez, zorla da girilmez. Çaresiz döneceğiz.
Dönüyor Fatih. Talebe içeri koşuyor durumu rapor etmek için. Fakat odaya girince hayretler içinde kalıyor. Ebul Vefa Hazretleri için için ağlıyor. Eh bu kadar da fazla diyor talebesi. Edebi unutup mecburen soruyor.
-Hocam kusura bakmayın da bugüne kadar siz bu kapıdan hiçbir kimseyi çevirmediniz. Biliyorum ki gayri Müslim gelir girer. Ya acıktım diye gelir girer ağırlarsınız. Günlerce kaç kişi gördüm ben. Fatih’i çok sevdiğiniz belli ki ağlıyorsunuz. Onun da üzüleceğinden eminsiniz, cihan padişahını öyle gönderdiniz gitti. Ne olurdu beş dakika (Eski deyişle teşehhüt miktarı- yani Ettehıyyatü okuyacak kadar.) bir sohbet için müsaade olunsa idi.
Evlat! dedi Ebul Vefa hazretleri;
-“O gaza askeridir, biz dua askeriyiz!” Yani “O beden, biz ruh.” “O, orada lazım, biz burada!” Gelip bu sohbetin tadını alır, istidatı son derece yüksek olduğu için tacı taht gözünden düşer, çıkmaz buradan. İşler yatar. Bu da ümmete büyük bir kötülük olur. Umuma zarar vermiş oluruz. Bunu göze alamadım! (Fatih'in dervişliğe olan meylini ilk keşfeden ve yüz vermeyen Akşemseddin'dir.) Ancak kendisine dediğimin gerçek manası şudur: Ben ona dedim ki; “Sultanım! Şimdi git, ayrılık olmayan yerde görüşelim. Ben ona randevü verdim!” 15. Yüzyılda aşkın hikayesi bu! Hoşçakalın.
Yorum yazarak Düzcenin Sesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Düzcenin Sesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Düzcenin Sesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Düzcenin Sesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Düzcenin Sesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Düzcenin Sesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Düzcenin Sesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Düzcenin Sesi değil haberi geçen ajanstır.
Yorumlar
(2)Safiye YAPRAK - Vefayı gırtlağından aşağıya indirmeyenler için yaşanmamış bir hikaye... Bu yazıya uydurma diyenlere sormak isterdim kalbinizden en son atacağınız kişi kimdir? Malum kişi sevdiğiyle beraber... Biraz daha irdelense Kuran da geçen mucizevi olaylara da benzetme aslında denilir... Allah yardımcımız olsun... Başta tarikat, sonra mezhepler, Hadisler derken en son Kuranda değerini yitirdiği için elimizden alınacak... Fatih, Ebul Vefa ile buluşurken Şahitlerinden olmak duasıyla...
Fırat TOPDEMİR - Hocam anlatılan olaylar hayatın bilinen gerçekleri ile pek uyuşmuyor ve tarikat palavrası olarak kalıyor. Fatih hiçte öyle dervişlik düşkünü , gelip şeyhin hizmetine girecek biri değildir ,çünkü kardeşi Cem ile aralarındaki taht mücadelesi ve padişahlık için kardeş katline fetva verdiren kendisidir hem de etrafındaki o molla takımından fetva almıştır .Yavuzun taht için 7 kardeşini öldürtüğü malumdur .Yani hanedanlık için her türlü filim ve fırıldak çevrilmiştir .Aynı masalları şimdiki Cumhurbaşkanı içinde duyuyoruz nasıl mı ? Erdoğan Mahmut Efendinin yanına gitmişte ,artık takatim kalmadı bırakayım mı ? müsaade et demişte ,o da devlet ve millet selameti için devam et demiş te falan filan . Oysa Erdoğan ın iktidarda kalmak için yaptığı siyasi manevralar herkesçe malum , yapılan her türlü dış komplolara nasıl direndiği görülüyor.OLMASI GEREKENDE ZATEN BUDUR .Tarikatlar bir sosyoloğun söylediği gibi DAİMA MEVCUT REJİMLERE KURBANLIK KOYUN YETİŞTİRMİŞLERDİR.Şimdi eğemen bir padişah tekkeye gelecek te o şeyh geri çevirecek buna inanmak akıllara ziyandır , tarikat tarihi hep mürit sayısını fazlalığı ve niteliği ile değerlendirilmiştir.
Yazılan yorumlardan Düzcenin Sesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz. Sitemizin Topluluk Kurallarına uymayan yorumlar yayınlanmaz. Yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Düzcenin Sesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Düzcenin Sesi değil haberi geçen ajanstır.