Ak Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan, teşkilatlarda göreve getirilecek isimler için parti yönetimine talimat verdi: “Öyle isimler bulun ki, o ilin Ömer’i olsun. Sözüne güvenilen isimler olsun. Şaibesi olmasın.”
Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın 27.08.2019 tarihli konuşması basına şöyle yansımıştı; “Öyle isimler bulun ki, o ilin Ömer’i olsun. Sözüne güvenilen isimler olsun. Şaibesi olmasın. Gençlik kollarında da, kadın kollarında da aynı şeyi yapın. O ilin ileri gelenlerine danışın, sorun. Göreve getireceğimiz kişi birleştirici unsurları taşısın. Ekipleşmelere izin vermeyeceğiz” demişti. Bu kriterler ve çalışma prensibi aslında tüm partiler için geçerli olmalı.
Bu arada Kanuni Sultan Süleyman’ın söylediği şu esası da unutmamak gerekir; “Bir insana yetki vermek için, sakın önceki haline güvenmeyesin! Nice kimseler vardır ki eline fırsat geçmediği için zühd ve takva yolunda gözükür; fırsatı ele geçirdiğinde ise Nemrut ve Firavun kesilir!”
Adalet Sultanı Hz. Ömer (R.A)
“Hz. Ömer, adaletiyle İslam’ın nuru sayılmıştır. Hak ile batılı ayırt ettiği için kendisine ‘Faruk’ sıfatı verilen Ömer, halifeliği sırasında halkın tüm ihtiyaçlarını gözetmiş, onların dertlerine ulaşabildiği oranda bizzat kendisi çözümler sunmuştur. Halkın can ve mal güvenliğine önem vermiş, onların sorumluluğunu tam anlamıyla üstlenmiştir. Hatta ‘Fırat kıyısında bir deve helak olsa, Allah bunu Ömer’den sorar diye korkarım.’ diyerek, bu sorumluluk duygusunu dile getirmiştir.
Hz. Ömer’in yaşantısına baktığımızda o, halifeliği döneminde halkı herhangi bir şeyden men ettiği yahut yapılması gereken bir karar aldığında bunu ilk önce kendi nefsinde ve evinde tatbik etmiş daha sonra insanlara aldığı karara uymalarını emretmiştir.”
Hz. Ömer’in Devlet Erkânına karşı tutumu!
“Hz. Ömer, toplumun çıkarları ile memurlarının menfaatlerini dengede tutmaya itina gösterirdi. Onun gözünde bir vali, toplumun herhangi bir ferdi gibiydi. Adaleti uygularken sıradan bir kişi ile bir valiyi ayırt etmezdi. Bir hutbesinde: ‘Ey insanlar! Sizi yönetmek üzere tayin ettiğim bir memurdan cefa görürseniz, hemen bana bildirin. Allah’a yemin ederim ki, öyle bir yöneticiden kesinlikle hakkınızı alır ve kısas uygularım.’ diyordu.
Devlet yönetiminde görevli olan insanların, kendilerine herhangi bir adaletsizlik yapmamaları için onları haberli-habersiz sıkı bir şekilde denetim altında tutmuş, valilere mektuplar yazmış, adalet çizgisinden ayrılmamaları konusunda onları ihtar etmiştir.”
***
Allah, en alttan en üste kadar, ister siyasi olsun, ister devlet kurumlarında olsun, başta idareci olarak görev yapan herkesi adaletten, doğruluktan, dürüstlükten ayırmasın. Allah devlet malını ve mahiyetinde çalışanların hak ve hukukunu koruyanlardan eylesin. Hoşça kalın.
Yorum yazarak Düzcenin Sesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Düzcenin Sesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Düzcenin Sesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Düzcenin Sesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Düzcenin Sesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Düzcenin Sesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Düzcenin Sesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Düzcenin Sesi değil haberi geçen ajanstır.