Hastane koşullarının psikolojik etkileri

Özellikle son dönemlerde sağlık alanında artan şiddet suçları, sağlık sisteminin altında yatan çok daha derin bir sorunu ortaya koyuyor.
Son zamanlarda uzun bir süre boyunca hastanede bulundum ve bu süreçte çeşitli gözlemlerim oldu.

Hastanelerin uzun bekleme süreleri ve tıp hizmetlerine erişimlerde zorluklar olduğunu görüyorum. Bu durum hastalar arasında kaygı ve sabırsızlığa neden oluyor. Özellikle son dönemlerde sağlık alanında artan şiddet suçları, sağlık sisteminin altında yatan çok daha derin bir sorunu ortaya koyuyor.

Hastaların zaten canları yanan halleriyle birlikte yetersiz yatak sayıları nedeniyle sedye bulamamaları ve sıra beklerken yaşadıkları bunalım, duygusal zorlanmalara yol açıyor. 

Tahlil sonuçlarının gecikmesi, hastaların belirsizlikle başa çıkma süreçlerini zorlaştırıyor. Birkaç dakikalık doktorla görüşmenin ardından beklemenin yarattığı öfke, aslında daha derin bir sorundan kaynaklanıyor.  Bu şartlar altında hastalarının sabrının tükenmesi kaçınılmaz olarak karşımıza çıkıyor.

Bu durumlar, sadece hastaların değil sağlık çalışanlarının da ruhsal sağlığını olumsuz etkiliyor.

Özellikle nöbet tutmak zorunda olan sağlık çalışanları kendi özel hayatlarına vakit ayırmakta zorluklar yaşıyorlar. 

Zaten hasta insanlar ile çalışmanın zorluğuna bir de aşırı yük altında çalışmak zorunda kalmak ekleniyor. Bu yoğun iş yükü sağlık çalışanlarının motivasyonlarının azalmasına, performanslarının düşmesine ve işten bıkkınlık yaşamalarına neden oluyor. Bu durum sağlık hizmetlerinin verimliliğini düşürmekle beraber bir takım psikolojik sorunlara neden olabilir. 

Mevcut sistemin, sağlık hizmetlerinin kalitesini düşürdüğü ve bu durumun hem hastaları hem de sağlık çalışanlarını olumsuz etkilediği çok açık.

Bu durumu daha iyi anlamak ve çözümlemek için psikologların fikirlerinin daha fazla dikkate alınması, insan psikolojisinin göz ardı edilmemesi önemlidir.